31 Ocak 2012 Salı

Zeytinlik



Kurşunî yapraklar altında çıktı yukarlara 
kurşunî hep ve zeytinliklere karışırcasına; 
toza belenmiş alnını gömdü sonra 
kızgın elinin tozluluğuna. 

Hepsinden sonra bu. İşte buydu sonu. 
Gözlerim körleşirken gitmeliyim ben; 
neden istiyorsun bunu, var olduğunu 
neden söyliyeyim, seni artık bulamazken. 

Artık bulamıyorum seni bende, hayır. 
Başkalarında da. Bu taşta da yoksun sen. 
Artık bulamıyorum seni. Yalnızım ben. 

Bütün insanlığın acısıyla yalnızım, 
onu seninle hafifletmek için omuzlamıştım; 
oysa yoksun, adsız utanç, sen... 

Sonradan anlatıldı: “Bir melek geldi derken...” 

Ne meleği? Ah geceydi gelen 
ağaçlarda yaprakları ilgisizce kımıldatarak. 
Havarilerse düşlerinde sıçradılar ancak. 
Ne meleği? Ah geceydi gelen. 

Görülmemiş bir gece değildi gelen gece; 
onun gibi yüzlercesi geçip gider. 
Sonra köpekler uyur, taşlar durur öylece. 
Ah yaslı bir gece, ah herhangi bir gece 
tekrar sabahın olmasını bekleyen. 

Melekler böyle yakaranlara gelmez çünkü, 
geceler genişlemez bunların çevresinde. 
Kendini kaybedenleri her şey bırakır yüzüstü; 
babalar onları terkederler, 
kapanır onlara analar rahmi de. 

Rainer Maria Rilke 
(Çev: A.Turan Oflazoğlu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...